2023 yılı itibarıyla yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvurularındaki ciddi düşüş, eğitim camiasında büyük bir merak ve tartışma konusu haline geldi. Her yıl öğrenciler arasında yoğun bir rekabet yaşanırken, bu yılki başvuru sayısındaki azalmanın altında ne yatıyor? Eğer siz de bu sorunun cevabını merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz. İşte YKS başvurularındaki düşüşün arkasındaki başlıca nedenleri ele alacağız.
Bunlardan ilki, öğrencilerin eğitim süreçlerindeki motivasyonlarındaki değişikliklerdir. COVID-19 pandemisi sonrasında birçok öğrenci, çevrimiçi eğitim ve sınıf ortamı dışındaki öğrenme koşullanma nedeniyle psikolojik olarak yıprandı. Sınav stresi ve geleceğe dair belirsizlik, öğrencilerin sınavlara olan ilgisini olumsuz yönde etkiledi. Geçtiğimiz yıllarda bu tür baskılarla mücadele etmiş olan öğrenciler, şimdi daha temkinli adımlar atmakta, YKS'ye yönelik motivasyonlarını kaybetmektedir.
Ayrıca, sosyal medyanın etkisi de göz ardı edilmemelidir. Gençler, çevrimiçi platformlarda başarı hikayeleri yerine başarısızlık ve hayal kırıklıklarını daha sık paylaşmaya başladı. Bu durum, gençlerin kendilerini yetersiz hissetmelerine ve sınavdan uzak durma düşüncesinin yayılmasına neden oluyor. Her ne kadar destek veren arkadaş grupları ve aileler olsa da, bireysel motivasyon eksiklikleri, başvuru sayılarında düşüşe zemin hazırlıyor.
Başvurulardaki düşüşün bir diğer nedeni, eğitim sistemindeki yapısal sorunlardır. Zamanla değişen eğitim politikaları, öğrencilerin üniversiteye giriş süreçlerini etkilemekte ve belirsizlik yaratmaktadır. Özellikle, farklı üniversite programları arasındaki farklılık ve kalitesizlik gibi problemler, öğrencilerin Hangi bölümü seçecekleri konusunda daha temkinli davranmalarına yol açıyor. Alternatif olarak, bazı öğrenciler yüksek öğrenim yerine mesleki eğitim ve doğrudan iş hayatına atılmayı tercih edebilir. Bu da YKS başvurularına ilgiyi azaltan etkenlerden biri olmaktadır.
Buna ek olarak, üniversite kapasitelerinin dolması, bazı geçmiş yıllarda ciddi rekabetin yaşanması ve sınav sistemlerinde yapılan değişiklikler de öğrenci kaygılarını artırmaktadır. Hangi bölümlerin gerçekten iş bulabileceği konusundaki belirsizlikler, pek çok öğrencinin YKS başvurularını askıya almasına neden olmaktadır. Özellikle devlet üniversitelerinin kontenjanları dolarken, öğrencilerin özel üniversitelere ise daha mesafeli durması, başvuru sayılarındaki düşüşü etkileyen diğer unsurlardır.
Özetle, YKS başvuru sayılarındaki düşüş, tek bir faktöre bağlı olmaktan ziyade, çoklu etmenlerin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin motivasyon eksikliği, eğitim sistemindeki yapısal zorluklar ve sosyal medyanın etkisi, bu durumda etkili olmuştur. Gelecek yıllardaki başvuru istatistikleri, hem öğrencilerin hem de eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilip gözden geçirilmeyeceğini ortaya koyacaktır. Eğitim sektörü bu durumu dikkatle izlemeli, ihtiyaç duyulan değişiklikleri yapmalıdır. Bu süreç, öğrencilerin akademik kariyerlerine yön vermek açısından son derece önemli bir hal almıştır.