İstanbul'da yaşanan kuraklık, kentin su kaynakları üzerinde büyük bir tehdit oluşturuyor. Son yapılan değerlendirmelere göre, İstanbul'un 8 barajının doluluk oranı yüzde 50'nin altına düşerek endişe verici bir tablo ortaya koydu. Uzmanlar, bu durumun kentin geleceği açısından ciddi riskler taşıdığını vurguluyor. Barajlardaki bu düşük doluluk oranları, özellikle yaz aylarına girdiğimiz bu dönemde su temini ve tarım arazilerinin sulanması açısından büyük bir sorun teşkil ediyor.
İstanbul, 15 milyonluk nüfusuyla Türkiye'nin en büyük şehri konumunda. Bu kadar büyük bir nüfusun su ihtiyacını karşılamak için baraj sistemine büyük ölçüde bağımlıyız. İstanbul’daki barajlar, şehrin su ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyor; ancak mevcut doluluk oranları, bu ihtiyacın ne kadar tehlikede olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle bu yaz sıcaklarının normalden daha yüksek seyrettiği düşünüldüğünde, barajlardaki su seviyeleri, şehirde susuzluk krizine yol açacak bir seviyeye ulaşmış durumda. Şu anda barajların doluluk oranı sadece yüzde 49,7 gibi endişe verici bir seviyede. Önceki yıllara bakıldığında, özellikle 2021 yılında doluluk oranı bu rakamların çok üzerinde seyrederken, son durum vatandaşları ciddi şekilde endişelendirmekte.
Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte su tüketiminde artış bekleniyor. Ancak uzmanlar, bu dönemde su tasarrufu yapılması için vatandaşları uyarıyor. İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) tarafından yapılan açıklamalarda, "Su kaynaklarımızı daha dikkatli kullanmalıyız. Suyun tasarruflu kullanılması önem arz ediyor," şeklinde ifadeler yer aldı. Bayram döneminde etlerin kurban edilmesi ve yapılan yemekler nedeniyle su tüketiminin artması bekleniyor. Bu nedenle, evlerde su kullanımına dikkat edilmesi gerektiği belirtiliyor. Su kefesi, paça suyu ve benzeri su tüketimini azaltma yolları ile halkın bu konuda bilinçlenmesi üzerine çalışmalar sürdürülüyor. Ayrıca, İBB tarafından hayata geçirilen su tasarrufu projeleri, kentin su kaynaklarını korumak amacıyla önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Su kaynaklarının korunması adına yapılan bu uyarıların, İstanbul'un su krizine girmemesi açısından önem taşıdığı belirtiliyor. Kentte yaşanan bu krizin çözümü için öncelikle su tasarrufu alışkanlıklarının benimsenmesi gerekiyor. Ayrıca, yeni su kaynakları bulunması ve mevcut sistemlerin daha verimli hale getirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, İstanbul'un barajlarının doluluk oranlarındaki düşüş, kentin su ihtiyacını tehdit eden bir durum. Barajlardaki su seviyelerinin artması ve su tasarrufu bilincinin yaygınlaşması, bu sorunun önüne geçebilmek için şart. İstanbul'un su kaynaklarının korunması adına atılacak adımlar, hem bugünün hem de geleceğin sürdürülebilirliği açısından büyük bir önem taşıyor.