Duygu Y., geçtiğimiz ay evinin önünde acımasızca katledilmişti. Bu trajik olay, hem ailesini hem de tüm toplumu derinden sarstı. Olayın ardından hızlı bir şekilde başlatılan soruşturma, katilin kimliğini ortaya çıkardı: Gökhan A. Duygu'nun katilinin mahkemede yaptığı itiraflar, durumu daha da karmaşık hale getirdi ve kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Artık Duygu’nun cinayeti, sadece bir faili meçhul vaka olmaktan çıkıp, ağırlaştırılmış müebbet hapsi ile yargılanan bir cinayet davasına dönüştü.
Gökhan A.'nın mahkemedeki ifadesi, cinayetin arka planında yatanları ortaya çıkardı. Duygu ile yaşadığı çatışmaların, katilin ruhsal durumunu etkilediğini ifade eden Gökhan A., "Duygu'nun benimle alay etmesi ve sürekli küçümsemesi beni öfkelendirdi" dedi. Bu ifadeler, çevresindeki tanıkların ve ailelerin zihninde soru işaretleri yarattı. Genç kadının katledilişinin ardındaki motivasyonun sadece bir anlık öfke mi yoksa daha derin bir kin ve nefreti mi kapsadığı tartışma konusu oldu.
Katilin ifadesinde dikkat çeken bir diğer nokta, cinayet öncesinde Duygu’ya ait sosyal medya hesaplarına yapılan göz atma ve genç kadının özel hayatı hakkında edindiği bilgilerin nasıl bir etki yarattığı üzerinedir. Gökhan A., "Onun sosyal medya paylaşımlarındaki hayatına olan özlem ve kıskançlık hissi beni bunalttı" dedi ve ardından cinayeti nasıl işlediğini bütün ayrıntılarıyla anlattı. Bu durum, çok sayıda insanın sosyal medyadaki paylaşımlarının aslında tehlikeli birer silah olabileceği konusunda derinlemesine düşünmesine neden oldu.
Duygu’nun ailesi, mahkemede süren duruşmaları dikkatle takip ediyor. Ailenin avukatı, "Bu tür bir cinayet toplumsal bir yaradır. Duygu sadece bir kadın değil, hepimizin parçasıydı" dedi ve Gökhan A. için ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep etti. Türkiye’de kadın cinayetleri ile mücadelenin öneminin bir kez daha vurgulandığı bu dava, sosyal medya platformlarında da geniş yankı buldu. Ülke genelinden birçok kişi, #DuyguYaşat sloganıyla Duygu’yu anarak adaletin yerini bulmasını talep ediyor.
Son yıllarda özellikle kadın cinayetlerinin artışı, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu yeniden gündeme taşıdı. Mahkeme süreçlerinin ve sonuçlarının, toplumsal algıyı nasıl değiştireceği konusundaki belirsizlikler ise hala cevap bekliyor. Kadın hakları savunucuları, bu dava ile birlikte seslerini daha gür bir şekilde duyurma imkanı buldu. Duygu'nun katili Gökhan A., mahkemede sadece kendi hayat hikayesini değil, toplumdaki birçok sorunu da açığa çıkardı. Bu süreçte yaşanan itiraflar ve gelişmeler, Duygu'nun travmasının üzerinde büyüttüğü acılara da ışık tutuyor.
Son olarak, duruşmalarının devam ettiği bu dava, yalnızca bir cinayet davası olmanın ötesine geçiyor ve toplumsal bir değişim için bir başlangıç noktası olabileceğini gösteriyor. Adaletin sağlanıp sağlanamayacağı ise önümüzdeki günlerde yapılacak olan duruşmalarla daha belirgin hale gelecektir. Duygu Y.'nin hatırası, bu davanın gidişatında bir simge olarak kalacak. Toplumun, kadın cinayetleri karşısında daha duyarlı hale gelmesi için bu davanın önemli bir fırsat sunduğu düşünülmektedir. Duygu’nun anısına sahip çıkmak, sadece onun için değil; gelecekteki tüm kadınlar için bir sorumluluk ve görev haline gelmiştir.